M.V.Ö Eski Zamanlardan

KARAKÖY BÖREKÇİSİNDE 6. YILA ÖZEL YÜZDE 50 İNDİRİM

Kaymakam Şahin, Kıbrıs gazisi Mert’i ziyaret etti

Ak Parti Serik ilçe teşkilatının 8. Olağan ilçe kongresine davet

8 hayat birbirine çapraz bağlandı

Vali Şahin:; “Antalya’da iklim değişikliğine bağlı olarak ciddi bir kuraklık problemi yaşıyoruz”

Yazı Detayı

09 Eylül 2022 - Cuma 10:57

Bu yazı 346 kez okundu

Eski Zamanlardan

M.V.Ö

Devlet memuru bir baba ve ev hanımı bir annenin iki numaralı hiperaktif bir haylaz çocuğu idim. Okul zamanı hiç yataktan kalkasım gelmezdi. “Ya gene mi okul” diye sızlana sızlana sabah kalkılırdı. Hafta sonu oldu mu tabi tatil ya bu sefer erkenden kalkardım, her türlü oyun bizi beklerdi. Soba üstünde ekmeği kızartır üzerine de tereyağı sürer, çıtlatma zeytini de yanında bulduk mu köfte sucuktan daha makbüldü. Afiyet şekerden sonra doğru oyuna. Sabahtan ta akşama kadar oyundan beri gelmez kir pasak toz içinde eve gelirdim. Tabi valide evin girişinde bekler süpürgenin sapını yöresel Serik tabiriyle yargınımın dallarına yani sırtıma belime hafiften yerdim. Ayağımda lastikten kenarı ilikli pabuç giymekten kundura giyme şerefine eremezdim. Ancak bayramdaan bayramaydı. Bayramda tabi yeni ayakkabı pantolonlar gömlekler giyilirdi. Kunduranın ucuna toz konsa parmakla silinirdi. O da heveslik alınıncaya kadardı.

Sonraları futbol topunu görünce anında takım kurulur, iddalı GS-Fener maçları oynanır, kundura sağından solundan yırtılır boyası kalkardı. Sonra “Baba kundura yırtıldı” dedik mi “Genemi top oynadın” bir de fırça yerdık. Bayramdan açılmışken, önceden gözüme kestirdiklerim vardı. Kim bayram harçlığı para verir kim vermez direkt el öpmeye onlara giderdim. Para veren gözümde adamdı. Harçlık umup da elime kesme şeker verenler olurdu. İçimden yuh der çeker giderdim.

Yeni pantolonun ütüsü bozulmasın kırışmasın diye oturmaz kazık gibi dikelirdik. Bayram çalgıcıları vardı, kuru dallara mendil bağlar yanık yanik maniler okur davul çalardi, yarenlık yaparlar, kapıya dayanır vururlardı tokmağı davula. Ona bahşis vermek lazımdı, bahşişi alıncaya kadar davul inlerdi. Hemen 10 lira alır ona 5 lira verirdik kalan yarısıyla doğruca dondurmacıya.

Bazı sosyalitesı yüksek insanlar vardı. El öpünce aferin delikanlı derdi. Şaşırır çocuk aklımca ne diyo bu ya! bana deli- ve - kanlı diyor ne yani delimiyiz kanlımıyız der kendimce bozulur giderdim. Vel hasıl el öpmek bahane harçlık şahaneydi. Harçlığı alınca doğru bakkala hemen sarı gazozlar alınır, horoz dövüşü gibi gazozlar çarpıştırılır, kapağı açılan kaybeder kazananca o gazoz içilirdi. Cebe misketler içi üçgen renklı bilyeler doldurulur ütmecesine oyun oynanır satılır para kazanılırdı. O parayla da çıtır mıtır denilen patlayıcılar alınır çata pat patlatılırdı. Mantar tabancası ve ve patlayıcı olarak mantar alınır patlatılırdı. Bir de alttan ateşlemeli füzeler vardı. Ateşleyince cıfff dıye ses çıkarır göğe yükselirdi. Sanki kendimizi de onunla uçar gibi hayal ederdik. Beş on kişi bir araya gelindi mi cüllük met oyunu oynanır hele avlatma denilen bölüm çok eğlenceli olurdu. Bizler bunları yaşadık yeni nesil Z kuşağı bunları bilmiyor bilmeyecek. Anılarda kalan gök kubbede hoş sada misali. MVO.